tarihinde yayınlandı

ANA ARI LARVASI

Ülkemizde arı sütü üretimi, başarıyla yapılmaktadır. Süt üretiminde yan ürün olarak ana arı larvası elde edilir. Bu larvalar ana arı üretim sistemiyle elde edilmez. Ana arı üreten arıcılar canlı; kaliteli, döllenmiş ana arı satarlar. Ana arı larvası; arı sütü üretiminde zaten yan ürün olarak elde edilmektedir. Süt üreticileri soğuk zincire dikkat ettikleri için bu ürün daha güvenilirdir. Erkek arı larvası, bazen ağır olsun diye 7 günlükten büyük hasat edilir. Arıcının bu davranışı ürünün kalitesini düşürür. Ana arı larvasında böyle bir davranış zaten olamaz.

Son derece besleyici değeri yüksek bir üründür. Erkek arı larvasıyla benzer değerlere sahiptir.

tarihinde yayınlandı

ERKEK ARI LARVASI(APİLARNİL)

Ülkemizde Romanya’nın bir ticari markası olan “apilarnil” adıyla tanınmaktadır. Ancak Türkçemize uygun olarak; “erkek arı larvası” dememiz daha iyi olur. Apilarnil(Romanya), ApiDhron(Kanada), Apistimul(Ukrayna), Femoklim(Slovenya) gibi ticari isimlerle patentlenmiş ürünler vardır.

Arı kolonisi, ilkbaharda üreme iç güdüsüyle erkek arıları çok miktarda üretir. Arıcının erkek arı larvasının fazlasını alması koloniye hiçbir zarar vermez. Hatta varroa mücadelesinde katkı sağlar. Kitabın diğer bölümünde üretimi anlatılmıştır. İşçi arı larvası da insan beslenmesi için oldukça faydalıdır. Ancak üretim sürecinde işçi, yani dişi arı; kovanın bel kemiğidir. Arıcı bu larvalara kıyarsa; diğer arı ürünlerini elde edemez.

Erkek arı larvası son derece besin değeri yüksek bir üründür{MĂRGĂOAN, 2017 #144}. Estrojen ve prolaktin hormonları yüksek orandadır. Testosteron daha düşük miktarda içerir (testosteron: 0.31 nmol/100g, progesteron: 51.32 nmol/100g, prolactin: 410 nmol/100 g, and estradiol: 677.6 nmol/100 g). Larva büyüdükçe testosteron oranı artar; estrojen ve plolaktin oranı düşer. 7 günlük erkek arı larvasındaki testosteron hormonu, arı sütündekinin 4 katıdır.

 

Beslenme bozukluklarında, erkeklerin kısırlığında, iktidarsızlığında faydalıdır{Sidor, 2020 #143}. İçerdiği esansiyel aminoasitler, vitamin ve mineraller insan sağlığı için çok önemlidir. Larvanın su oranı yüksek olduğu için soğuk zincire dikkat edilmelidir. Kovandan alındıktan sonra hemen dondurulmaları gerekir. −2 ◦C de 6 gün; −18 ◦C de 10 ay dayanır.

Soğukta buharlaştırmayla(liyofilizasyon) su uzaklaştırılıp daha güvenle insanlara ulaştırılabilir. Memleketimizde halen liyofilizasyon biraz pahalı bir yöntemdir. Adsorbsiyon yöntemiyle; glukoz, laktoz adsorbanları, L- askorbik asit(50mg/kg) eklenerek nem %4’e düşürülüp 4-8 ◦C de 2-3 yıl saklanabilir. Bal içerisine %1-2 oranında katılarak oda sıcaklığında 6 ay saklanabilir. Bala daha yüksek oranda katılırsa(%3-5 oranında) 6-12 ◦C de(buzdolabında) 6 ay bozulmadan saklanabilir. Ekstraksiyon yöntemiyle; %40-70’lik etil alkolde özütlenebilir.

MĂRGĂOAN, R., et al. (2017). “Comparative Study on Quality Parameters of Royal Jelly, Apilarnil and Queen Bee Larvae Triturate.” Bulletin of the University of Agricultural Sciences & Veterinary Medicine Cluj-Napoca. Animal Science & Biotechnologies 74(1).

Sidor, E. and M. Dżugan (2020). “Drone Brood Homogenate as Natural Remedy for Treating Health Care Problem: A Scientific and Practical Approach.” Molecules 25(23).

 

 

 

 

tarihinde yayınlandı

ARI ZEHRİ

Arı zehrinin ülkemizde, sağlık bakanlığınca tarifi henüz yapılmadı. Üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Vücudumuzdaki akupunktur noktaları canlı arıya sokturularak uyarılır. Diğer bir yöntem flakon halindeki arı zehri, iğneyle enjekte edilerek vücuttaki akupunktur noktaları uyarılır. Bal arısı soktuktan sonra iğnesini deride bırakmaktadır. İğnesi üç yapıdan oluşur. İğnede ok gibi çıkıntılar vardır. Bal arısı soktuktan sonra iğnesini deriden çıkaramaz. İğneyle bitişik olan zehir kesesi sindirim sistemine bağlıdır. İğne geri çıkmayınca sindirim sistemi hasar görür. Sindirim sistemi zarar gördüğü için arı mevsime bağlı olarak; ancak 2 gün yaşayabilir. Apiterapide sadece işçi bal arılarının zehrinden faydalanıyoruz. Çok sayıda zehirli yabani arı vardır. Zehir bileşimleri ve etkileri farklıdır. Bal arılarının bu işlem sonrası ölmesi hayvan severler tarafından eleştirilmektedir. Arıcı için arılarının yaşaması, koloninin devamlılığı en önemli unsurdur. Ancak henüz enjeksiyon formunda arı zehri ülkemizde yoktur. Kovan içine ya da önüne konulan düşük voltajlı elektrik akımı üreten düzeneklerle ham arı zehri elde edebiliyoruz. Bu yöntemle arılar da ölmüyor. Ancak flakon haline getirilmesi ve sağlık bakanlığınca ruhsatlandırılması gerekmektedir. Canlı arıya sokturmanın üstün tarafı; zehir taze bir şekilde tüm bileşenleriyle deriden girmektedir. Zehirde bulunan kimyasallar hepsi bir arada daha etkin olmaktadır. Uygun teknikle yaz ve kış mevsiminde canlı arı sağlayabiliriz. Olumsuz tarafı ise arı ölmektedir. Flakon halindeki enjeksiyon formu standart hale getirilmiştir. İçindeki bazı maddeler ayrıştırılabilir. Arı ölmez. İnsanların bu teknikte arı sesinden korkması söz konusu değildir. Üretim sürecinde istemeden bazı maddeleri kaybetmiş olabiliriz.

Arı zehri akupunktur noktasını uyararak vücutta etkinlik gösterir. Akupunkturda bu noktaları farklı tekniklerle uyarmak mümkündür. İğne, ısı, elektrik akımı, enjeksiyon, aromatik yağların sürülmesi gibi özel teknikler vardır. Arı zehri bunlardan daha fazla etki gösterir.

Diğer bir etki mekanizması arı zehrinin vücuda girdikten sonra yaptığı; iltihap giderici(anti enflamasyon) etkidir. Apipunktur dediğimiz bu yöntemi yapan kişinin iyi akupunktur bilmesi gerekir.

Bu etki mekanizmalarının dışında, hormezis kavramının düşünülmesi gerekir. Arı zehri kendisi romatizma belirtileri gibi durumlar yapmaktadır. Yani şişlik, kızarıklık, ağrı, eklem hareketinde sınırlama gibi. Düşük dozda verildiğinde vücudun bağışıklık sistemi bu belirtileri sınırlar. Vücudun kontrol dışına çıkmış enflamasyon davranışı geriler.

Arı zehrinde bulunan melittin tüm klinik öncesi çalışmalarda incelenmiştir. Arı zehri kas iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. Omuz, bel, sırt, diz ağrılarıyla seyreden hastalıkların tedavisinde etkindir{Sung, 2021 #79}. Romatoid artrit ve osteoartrit tedavisinde faydalıdır{Lee, 2005 #993}.

ARI ZEHRİ ROMATİZMAL HASTALIKLARDA FAYDALI MIDIR?

Romatoid artrit(RA), çoğu hastada ilerleyici eklem yıkımı, deformite, sakatlık ve erken ölüm ile karakterize; etiyolojisi bilinmeyen otoimmün bir hastalıktır. RA için mevcut tedavi yöntemleri; ilaçlar, cerrahi müdahale, rehabilitasyon ve fizik tedavidir. NSAI(nonsteroid anti enflamatuar ilaç)’lar, kortikosteroidler, anti-romatizmal ilaçlar ve immünsüpresif ajanlar; depresyon, peptik ülser, intestinal hemoraji, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve böbrek bozuklukları gibi ciddi yan etkilere neden olabilir.

Yapılan klinik çalışmalarda; BVA(Bee Venom Akupunktur) tedavisi sonrası hastalarda hassas eklem sayısı, şişmiş eklem sayısı ve sabah tutukluğu süresi; BVA tedavisi öncesine göre önemli ölçüde daha düşük bulunmuştur.

Osteoartrit, subkondral kemiğin proliferasyonu ve yeniden şekillenmesi ile birlikte eklem kıkırdağının dejenerasyonu ile karakterizedir. Diz artritinde ilaç tedavisi, dinlenme, egzersiz ve fizik tedavi gibi konservatif yöntemler; artroskopik cerrahi ve total diz artroplastisi gibi cerrahi yöntemleri kullanır.

ARI ZEHRİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Arı zehri genellikle haftada iki kez olmak üzere en az 12 seans uygulanır. Ancak farklı uygulama teknikleri de vardır. Rusya’da bu tedaviyi, her gün arı sayısını artırarak yapmaktadırlar.

Parkinson hastalarının tedavisinde apipunktur yöntemi fayda sağlamaktadır{Park, 2018 #312}. Multipl skleroz, ALS(amyotrofik lateral skleroz), lyme hastalığında arı zehrinin faydalı olabileceğini gösteren klinik öncesi çalışmalar vardır.

ARI ZEHRİ ZARARLI MIDIR?

Arı zehriyle ilgili daha çok klinik çalışmanın yapılması gerekir. Güveni ve faydası insanlar üzerinde bilimsel çalışmalarla gösterildikçe uygulanması artacaktır. Alerji riski nedeniyle arı zehrinin uygun ortamda; apiterapi sertifikalı doktor tarafından yapılması gerekir. On binde 2-3 oranında son derece ciddi alerji(anaflaksi) riski vardır. Bu durumda solunum yolları kapanmaktadır. Sistemik alerji dediğimiz daha az şiddetteki alerjiler daha sık görülür. Hastane ortamının tercih edilmesi gerekir. Hastalığın süresi uzunsa bu tedavi de uzun sürmektedir.

Sung, S. H. and G. Lee (2021). “Bee Venom Acupuncture Effects on Pain and Its Mechanisms: An Updated Review.” Toxins 13(9).

Lee, J. D., et al. (2005). “An overview of bee venom acupuncture in the treatment of arthritis.” Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine 2(1): 79-84.

Park, S. U., et al. (2018). “Efficacy of combined treatment with acupunture and bee venom acupuncture for Parkinson’s disease: Double blind randomized controlled trial.” Movement Disorders 33: S165-S165.

 

tarihinde yayınlandı

ARI SÜTÜ VE KARACİĞER YAĞLANMASI

ARI SÜTÜ KARACİĞER YAĞLANMASI VE DİSBİYOZİSTE FAYDALI MIDIR?

Karaciğer yağlanması son yıllarda sık görülmektedir. Disbiyozis barsaklarda zararlı bakterilerin çoğalmasıyla oluşur. Sağlıklı insanların barsaklarında faydalı bakteriler yaşar. Paketlenmiş gıdalar, gereksiz antibiyotik kullanılması, yaşam tarzı barsakların mikrobik durumunu değiştirir. Vücuda zarar veren gıdalar barsaklardan emilir. Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada arı sütü karaciğer yağlanmasını düzetlmektedir. Barsaklardaki enflamasyona engel olup; disbiyozisi düzeltmektedir. Bu konuda insanlar üzerinde yapılacak bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır. Dr. Dursun Ünal

Kobayashi, G., et al. (2023). “Effects of Royal Jelly on Gut Dysbiosis and NAFLD in Mice.” Nutrients 15(11).

Royal jelly (RJ) is a naturally occurring substance synthesized by honeybees and has various health benefits. Herein, we focused on the medium-chain fatty acids (MCFAs) unique to RJ and evaluated their therapeutic efficacy in treating non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD). We examined db/m mice that were exclusively fed a normal diet, db/db mice exclusively fed a normal diet, and db/db mice fed varying RJ quantities (0.2, 1, and 5%). RJ improved NAFLD activity scores and decreased gene expression related to fatty acid metabolism, fibrosis, and inflammation in the liver. RJ regulated innate immunity-related inflammatory responses in the small intestine and decreased the expression of genes associated with inflammation and nutrient absorption transporters. RJ increased the number of operational taxonomic units, the abundance of Bacteroides, and seven taxa, including bacteria that produce short-chain fatty acids. RJ increased the concentrations of RJ-related MCFAs (10-hidroxy-2-decenoic acid, 10-hydroxydecanoic acid, 2-decenedioic acid, and sebacic acid) in the serum and liver. These RJ-related MCFAs decreased saturated fatty acid deposition in HepG2 cells and decreased the gene expression associated with fibrosis and fatty acid metabolism. RJ and RJ-related MCFAs improved dysbiosis and regulated the expression of inflammation-, fibrosis-, and nutrient absorption transporter-related genes, thereby preventing NAFLD.

tarihinde yayınlandı

ARI SÜTÜ VE KANSER

ARI SÜTÜ KANSER HASTALARINA FAYDA SAĞLAR MI?

İleri evre böbrek kanserinde akıllı ilaç(hedefe yönelik moleküler tedavi) kullanılırken arı sütü verilen hastalarda tedavi daha etkin; yan etkiler daha az görülmüştür. Arı sütünün faydalı olduğu tespit edilmiştir. Ancak daha fazla sayıda hasta üzerinde çalışmalara ihtiyaç vardır. Dr. Dursun Ünal

Miyata, Y., et al. (2020). “Oral intake of royal jelly improves anti-cancer effects and suppresses adverse events of molecular targeted therapy by regulating TNF-alpha and TGF-beta in renal cell carcinoma: A preliminary study based on a randomized double-blind clinical trial.” Molecular and Clinical Oncology 13(4).

Molecular targeted therapies are commonly used in patients with metastatic renal cell carcinoma (RCC). However, the efficacy and safety of these therapeutic interventions require enhancement to improve prognosis in these patients. Royal jelly (RJ) has anti-cancer effects and adverse events across a variety of types of malignancy. The present study investigated the detailed mechanism underlying the effects of oral administration of RJ in patients with advanced RCC that were treated with molecular targeted agents in a randomized clinical trial. The study cohort comprised 16 patients treated with RJ and 17 patients treated with a placebo. Serum levels of tumor necrosis factor (TNF)-alpha and transforming growth factor (TGF)-beta were measured using enzyme-linked immunosorbent assays. The results of the present study demonstrated a larger decrease in tumor size upon supplementing patients with RJ following molecular targeted therapy compared with that in patients administered with the placebo. Patients exhibited reduced anorexia and fatigue in the RJ group compared with the placebo group. The relative dose intensity for patients in the RJ group was higher than that in patients in the placebo group. Post- and pre-treatment ratios of the serum levels of TNF-alpha and TGF-beta in patients in the RJ group were lower than those in patients in the placebo group, and these ratios correlated with decreasing tumor size and frequency of anorexia or fatigue in patients. In conclusion, the results of the present study indicated that oral intake of RJ improved the efficacy and safety of molecular targeted therapy in patients with RCC and changed the levels of TNF-alpha and TGF-beta in the serum of patients, which is speculated to serve an important role in RJ-induced biological activities.

tarihinde yayınlandı

BAL VE ŞEKER HASTALIĞI

ŞEKER hastaları BAL yiyebilir mi?

Balın glisemik endeksi diğer karbonhidratlardan daha düşüktür. Şeker hastalarında bal yenildikten sonra kandaki glukoz düzeyi; ekmek, reçel, tatlı yenildiği durumlardan daha az yükselir. Bal şeker hastalarında insülin salınımını artırır. Şeker hastaları diğer karbonhidratları(ekmek, pirinç, börek, pilav, şeker vb.) azaltarak az miktarda bal yiyebilir. Çok yerse kan şekeri yükselir. Paylaştığımız bilimsel çalışma bu konuyu anlatmaktadır. Balın içerdiği enzimler, anti oksidan bileşikler bu faydayı sağlar. Dr Dursun Ünal

Al-Waili, N., et al. (2013). “Honey and Cardiovascular Risk Factors, in Normal Individuals and in Patients with Diabetes Mellitus or Dyslipidemia.” Journal of Medicinal Food 16(12): 1063-1078.

Diabetes mellitus, hypercholesteremia, hypertension (HTN), and obesity are well-known risk factors for cardiovascular diseases (CVD). Various medications are currently in use for management of these comorbidities. Undesirable side effects are unavoidable and the ultimate and ideal goal is hardly achieved. Honey and other bee products are widely used in traditional medicine for management of many diseases. Others and the authors have found potent biological activities of these products. Honey is now reintroduced in modern medicine as part of wound and burn management. Honey has antioxidant, anti-inflammatory, and antimicrobial activities. More studies are exploring other aspects of honey activity such as its effect on blood sugar, body weight, lipid profile, C-reactive protein, nitric oxide, proinflammatory prostaglandins, and homocysteine. Growing evidence and scientific data support the use of honey in patients with diabetes, HTN, dyslipidemia, obesity, and CVD. This review discusses clinical and preclinical studies on potential influence of honey on diabetes mellitus and cardiovascular risk factors, and emphasizes the importance of conducting more clinical and controlled studies.

 

 

tarihinde yayınlandı

BAL MASKESİ

BAL CİLT bakımında kullanılabilir mi?

 

Cilde direk sürülerek kullanılabilir. Kozmetikte şampuan, krem, losyon gibi ürünlere karıştırılabilir. Cildi yumuşatıcı, besleyici özelliği vardır. Paylaştığımız bilimsel makale bu durumu izah etmektedir. Bala karşı alerjiniz varsa cildinizde de sıkıntı olabilir. Dr. Dursun Ünal

Burlando, B. and L. Cornara (2013). “Honey in dermatology and skin care: a review.” Journal of Cosmetic Dermatology 12(4): 306-313.

Honey is a bee-derived, supersaturated solution composed mainly of fructose and glucose, and containing proteins and amino acids, vitamins, enzymes, minerals, and other minor components. Historical records of honey skin uses date back to the earliest civilizations, showing that honey has been frequently used as a binder or vehicle, but also for its therapeutic virtues. Antimicrobial properties are pivotal in dermatological applications, owing to enzymatic H2O2 release or the presence of active components, like methylglyoxal in manuka, while medical-grade honey is also available. Honey is particularly suitable as a dressing for wounds and burns and has also been included in treatments against pityriasis, tinea, seborrhea, dandruff, diaper dermatitis, psoriasis, hemorrhoids, and anal fissure. In cosmetic formulations, it exerts emollient, humectant, soothing, and hair conditioning effects, keeps the skin juvenile and retards wrinkle formation, regulates pH and prevents pathogen infections. Honey-based cosmetic products include lip ointments, cleansing milks, hydrating creams, after sun, tonic lotions, shampoos, and conditioners. The used amounts range between 1 and 10%, but concentrations up to 70% can be reached by mixing with oils, gel, and emulsifiers, or polymer entrapment. Intermediate-moisture, dried, and chemically modified honeys are also used. Mechanisms of action on skin cells are deeply conditioned by the botanical sources and include antioxidant activity, the induction of cytokines and matrix metalloproteinase expression, as well as epithelial-mesenchymal transition in wounded epidermis. Future achievements, throwing light on honey chemistry and pharmacological traits, will open the way to new therapeutic approaches and add considerable market value to the product.

tarihinde yayınlandı

ARI SÜTÜ VE EPİGENETİK

ARI SÜTÜNÜN EPİGENETİK ÖZELLİĞİ VAR MIDIR?

Arı sütü epigenetik kavramını bize özetler. Epigenetik gen ifadesi veya hücresel fenotipte DNA dizisinden bağımsız olan mekanizmaların neden olduğu farklılaşmalardır. İşçi arılar 2n kromozoma sahiptir. Yani kraliçe arıyla aynı genetik yapıya sahiptir. Kraliçe arıya larva dönemi ve hayatı boyunca verilen arı sütü bu farklılaşmayı sağlamıştır. İşçi arı ortalama 45 gün yaşayabilir. Kraliçe arı 7 yıla kadar yaşayabilir. Ana arı bir günde kendi ağırlığının 2 katı yumurta bırakabilir. İşçi arıyla ana arının genetik yapıları aynı fakat birbirinden çok farklı vücut yapıları, üretim kapasiteleri ve ömürleri vardır. Paylaştığım makale bu durumu belirtmektedir.

Alhosin, M. (2023). “Epigenetics Mechanisms of Honeybees: Secrets of Royal Jelly.” Epigenet Insights 16: 25168657231213717.

Early diets in honeybees have effects on epigenome with consequences on their phenotype. Depending on the early larval diet, either royal jelly (RJ) or royal worker, 2 different female castes are generated from identical genomes, a long-lived queen with fully developed ovaries and a short-lived functionally sterile worker. To generate these prominent physiological and morphological differences between queen and worker, honeybees utilize epigenetic mechanisms which are controlled by nutritional input. These mechanisms include DNA methylation and histone post-translational modifications, mainly histone acetylation. In honeybee larvae, DNA methylation and histone acetylation may be differentially altered by RJ. This diet has biologically active ingredients with inhibitory effects on the de novo methyltransferase DNMT3A or the histone deacetylase 3 HDAC3 to create and maintain the epigenetic state necessary for developing larvae to generate a queen. DNMT and HDAC enzymes work together to induce the formation of a compacted chromatin structure, repressing transcription. Such dialog could be coordinated by their association with other epigenetic factors including the ubiquitin-like containing plant homeodomain (PHD) and really interesting new gene (RING) fi nger domains 1 (UHRF1). Through its multiple functional domains, UHRF1 acts as an epigenetic reader of both DNA methylation patterns and histone marks. The present review discusses the epigenetic regulation of honeybee’s chromatin and how the early diets in honeybees can affect the DNA/histone modifying types of machinery that are necessary to stimulate the larvae to turn into either queen or worker. The review also looks at future directions in epigenetics mechanisms of honeybees, mainly the potential role of UHRF1 in these mechanisms.