ŞEKER hastaları BAL yiyebilir mi?
Balın glisemik endeksi diğer karbonhidratlardan daha düşüktür. Şeker hastalarında bal yenildikten sonra kandaki glukoz düzeyi; ekmek, reçel, tatlı yenildiği durumlardan daha az yükselir. Bal şeker hastalarında insülin salınımını artırır. Şeker hastaları diğer karbonhidratları(ekmek, pirinç, börek, pilav, şeker vb.) azaltarak az miktarda bal yiyebilir. Çok yerse kan şekeri yükselir. Paylaştığımız bilimsel çalışma bu konuyu anlatmaktadır. Balın içerdiği enzimler, anti oksidan bileşikler bu faydayı sağlar. Dr Dursun Ünal
Al-Waili, N., et al. (2013). “Honey and Cardiovascular Risk Factors, in Normal Individuals and in Patients with Diabetes Mellitus or Dyslipidemia.” Journal of Medicinal Food 16(12): 1063-1078.
Diabetes mellitus, hypercholesteremia, hypertension (HTN), and obesity are well-known risk factors for cardiovascular diseases (CVD). Various medications are currently in use for management of these comorbidities. Undesirable side effects are unavoidable and the ultimate and ideal goal is hardly achieved. Honey and other bee products are widely used in traditional medicine for management of many diseases. Others and the authors have found potent biological activities of these products. Honey is now reintroduced in modern medicine as part of wound and burn management. Honey has antioxidant, anti-inflammatory, and antimicrobial activities. More studies are exploring other aspects of honey activity such as its effect on blood sugar, body weight, lipid profile, C-reactive protein, nitric oxide, proinflammatory prostaglandins, and homocysteine. Growing evidence and scientific data support the use of honey in patients with diabetes, HTN, dyslipidemia, obesity, and CVD. This review discusses clinical and preclinical studies on potential influence of honey on diabetes mellitus and cardiovascular risk factors, and emphasizes the importance of conducting more clinical and controlled studies.
Dr. Dursun Ünal Kimdir?
Dr. Dursun Ünal, 1995’de Ankara Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun olmuştur ve üroloji ihtisasından sonra Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde üroloji uzmanı olarak çalışmaya devam etmektedir. Arıcılığa ilgisi babası tarafından gelen Dr. Dursun Ünal, ilk kovanını 20 yıl önce almıştır ve o günden sonra gittikçe ilgisi artmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında yayınladığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları arasında Apiterapi‘nin yer alması ile üroloji branşındaki kısırlık, prostat ve iktidartsızlık gibi rahatsızlıkların apiterapi ile yakından ilgili olması Dr. Dursun Ünal’ı bu alana yöneltmiştir. Apiterapi konusunda çeşitli eğitimler ve seminerlere katılarak bilgilerini arttıran Dr. Dursun Ünal, eşi Biyolog Zübeyde Ünal ile arı çiftliği çalışmalarını gerçekleştirmektedir.
Dr. Dursun Ünal aynı zamanda Fitoterapi ve Akupunktur eğitimlerini de alarak çiftliklerinde eşiyle beraber tıbbi aromatik bitkiler, arı ürünleri ve çok çeşitli karışımlara sahip olmaktadırlar. Dr. Dursun Ünal, 2019 yılından beri Bursa Yüksek İhtisas eğitim ve araştırma hastanesine bağlı olarak açılan, geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezi(GETAT)’nde apiterapi biriminde çalışmaktadır. Apipunktur uygulamalarını hastanede yapmaktadır.